Kayıtlar

Mayıs, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BANA BİR İŞARET GÖSTER

Resim
Bugün sizlere Kibariye takma adını verdiğim bir arkadaşımızın başından geçen bir hikâyeyi anlatmak istiyorum. İyi okumalar. Kibariye ve 3 arkadaşı lise son sınıfın sıkıcı derslerinden birinde yine bunalıp sınıfta ne hikmetse cin çağırmaya karar verir. Öncelikle soldan sağa doğru bir daire şeklinde alfabeyi yazdıkları, daha sonra da soldan aşağıya doğru numaraları sıraladıkları ufak bütçeli bir büyücü masası gibi düzeneği kurduktan sonra işe koyulan bu grup, cin çağırmak için söylenmesi gereken seremoniyi başlatırlar.   -           Eyyy Cin, geldiysen bir işaret göster! Dördünün de parmaklarını koydukları şişe kapağının altından ufak bir hareketlenme gelir. Hepsi birbirine korku dolu gözlerle bakar, bakar ama ellerini kaldırmaya da cesaret edemezler ve devam ederler. Sordukları her soru sonrası olumlu ya da olumsuz yönde hareket eden şişe kapağının bu hareketi bu dört kişilik grubun birbirine; “Sen yapıyorsun!”, “Kim hareket etti...

ANAHTARLIĞIN SESİ

Resim
         Siz hiç birilerinin size baktığını hissederek uyandınız mı? Bugün sizlerle Peral takma adını verdiğim bir arkadaşımın başından geçen bir hikâyeyi paylaşmak istiyorum. İyi okumalar.          Peral çok fazla cinlere ve dine inanan bir insan olmamasına rağmen kendini bildiğinden beri boynunda muska taşıyan bir arkadaşım. Tam olarak nedenini kendisi de bilmese de annesi Serap Teyze hiçbir zaman boynundan çıkartmaması konusunda kendisini epeyce tembihlediği için hiç çıkartmamış muskasını. Ancak Peral 14 sene boyunca taktığı bu muskanın sebebini üniversiteye geçeceği senenin yazında yaşadığı bir olay sonucunda öğrenecektir. Haziran’ın 27’si, doğum gününün sabahına göğsünde hiç aşina olmadığı bir ağrıyla uyanır. Herhangi bir sağlık problemi bulunmayan Peral bunu önemsemez, bu yüzden annesine söyleme ihtiyacı hissetmez. Aynı günlerde eşyalarını kaybetmeye başlar; çorapları, iç çamaşırları, anahtarları, muskası… 30 Haziran günü uya...

BADEM VE SÜRAHİ NENE

Resim
         Bu yazımda sizlere bir arkadaşımın nenesinin başından geçen bir olayı anlatacağım. Arkadaşımın nenesini Badem en yakın arkadaşını ise Sürahi diye adlandıracağım. İyi okumalar.          Badem ile Sürahi nene Aydın’ın Ortaklar adlı kasabasındaki çocuklukları beraber geçmiş, beraber büyümüş hatta yakın olabilmek için iki kardeşle evlenmiş iki en yakın arkadaş. Yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen bu yakın arkadaşlar bir ömrü beraber devirirler ikisinin de saçlarına aklar düşer çoluk çocuğa, torun torbaya karışırlar. Bir gün yine evlerinin önünde çay içtikleri bir gecenin sonu evlere dağılırlar vedalaşırlar. Badem nene ve eşi eve döndükten sonra yatarlar. Gecenin bir yarısı Badem nene lavaboya gitmek için uyanır.  Çoğu köy evinde olduğu gibi Badem nenelerin de lavabosu evin dışında, avludadır. Lavabodan dönen Badem nene evin kapısını kapatır kapatmaz evin kapısı sert bir şekilde çalınmaya başlar. Badem nene gecenin bir y...